12 Şubat 2015 Perşembe

KEDİLER VE BEBEK

Senelerdir kedi beslerim. Kedilerimi de hep sokaktaki bebeklerden seçtim. Aslında ben onları değil onlar beni seçti , kimisi peşime takıldı eve kadar takip etti, kimisi miyavlaya miyavlaya gönlümü fethetti...
Sonuçta hayvanların satılmasına şiddetle karşıyım. Cins diye satılan çocukların çoğu genleriyle oynanarak üretilir ve kronik acılara maruz bırakılır. Bu gerçeği bilmeyen "iyi niyetli" hayvan severler de küçük bir servet ödeyerek sektörün büyümesine vesile olurlar.
Neyse, konumuz bu değil.
Konumuz kedili evde bebek büyür mü, bebek olan eve hayvan girer mi? Tahmin edersiniz ki bu konuda da çok bilmiş ahaliden çok sayıda nasihat gelmiştir. Üstelik hiçbir bilimselliği yoktur; "bir arkadaşın kedi sebebiyle ciğerlerinde kist oluşan hurefe çocuğuna" dayanır anlatılanların çoğu da.O aile kimse, lütfen çıksın ve buna bir DUR desin!
Bu arada resimde Ayşe, erkek olmasına rağmen ısrarla BEhlülü emmeye çalışıyor; Behlül de pes etmiş tüylerini kemirmesine izin veriyor. Böyle iyi anlaşıyor bizim iki kardeş.

Evde hayvan beslemek tercih meselesidir tabi. Seven var sevmeyen var, titizi var sorumluluk almak istemeyeni var. Hepsi kabulüm. Ama kedi beslemek isteyen şu gebeleri rahat bıraksınlar n'olur. Ben size anlatayım bizde nasıl oldu:

Gebelikten önce toksaplazma geçirip geçirmediğimi öğrenmek için test yaptırdım. Bu testi tüm sağlık kuruluşları talep halinde yapıyor.Gebeyken de yaptırabilirsiniz. Toksaplazma işte bu meşhur "düşüğe" sebep olan hastalık. (Tıbbi bir terim olduğun için hastalık mı denir emin değilim, bilenler düzeltsin). Neyse, eğer toksaplazma geçirdiyseniz,  kedi sebebiyle düşük yapmanıza imkan yok. Fakat ben geçirmemiş çıktım. Ayrıca sizin kediniz toksaplazma parazitini taşımıyor bile olabilir; çünkü bu parazit her kedide de olan bir şey değil. Hatta kedilerden kan örneği alıp onlara da toksaplazma testi yapan labravutarlar var. İsterseniz bunu dahi yaptırabilirsiniz; ben gerek görmedim.

Doktorum ve veterinerimle görüştüm hemen. Bana, kedilerin tuvaletini artık benim temizlememem gerektiğini söylediler. Fakat devamında bir uyarı daha yaptılar; aynı şekilde çiğ et, iyi yıkanmamış sebze ve meyvenin de toksaplazmaya sebep olabileceğini, kedilerin bu üçünden şu aşamada daha az zararlı olduğunu söylediler.

Hamilelğim boyunca az pişmiş etten, dışarıda salata yemekten imtina ettim ve kedi tuvaletlerini eşim temizledi. Eşi bu işe yanaşmayanlar korkmasin, eldivenle temizleyebilirler. Aslında işin aslı şu ki o kakali kumu agziniza bulamaniz lazim toksaplazma kapmaniz için. o da eger kediniz bu paraziti tasiyorsa!

Eğer kedileriniz dışarı çıkmıyorsa, yedikleri yemek belliyse içiniz rahat olsun. Fakar kediniz sürekli dışarı çıkıp eve giren bir kediyse aşılarını hiç aksatmayın ve temizliğine son derece özen gösterin derim. Bizimkiler hiç dışarı çıkmıyorlar, yemekleri ve tuvaletleri de sürekli temizleniyor. Ayrıca aşılarını ve ilaçlarını aksatmıyorum. Tüy ve tırnak bakımlarını da özenle yapmaya çalışıyorum. Sonuçta bir bebek varken evdeki hayvanın aşılarını özellikle kist aşılarını aksatma akıl karı değil.

Velhasıl, hamileliğim boyunca Behlül ve Ayşe'yle koyun koyunaydık. Bazen oğlum karnımı tekmelediğinde Behlül kafasını kaldırır adeta n'oldu der gibi bana bakardı. İnanın Ayşe'nin de karnımı koklayıp karnıma baktığına defalarca şahit oldum.

Her ne kadar rahat olsak da kafamızdaki asıl soru çocuk doğunca "Kediler ne yapacak" sorusuydu.
Oğlumu ilk eve getirdiğimizde kameraları açtık,  fenomen bi video çekeceğiz derken bizimkiler oğlanı kokladılar ve çekip gittiler. Kedi sahipleri, bir kedinin eve gelen poşeti bile dakikalarca kokladığını onunla oynadığını ya da tısladığını bilir. Bizimkilerin bu tepkisizliği bize gösterdiki, tüm hamileliğim boyunca Behlül ve Ayşe Ali Yiğit'i hissetmiş , fark etmiş ve varlığını kabul etmişler.

Sonrasında her ikisi de hiçbir kötü hamlede bulunmadan hep Ali Yiğit'in yanında yatmak istediler. Onu sıcak tutmak için.Yanlarında olduğum zaman beraber uyumalarına izin verdim.Ne Ali Yiğit'i onlardan kaçırdım ki bu saçma olurdu, ne de onları oğlum geldi diye dışladım. Ali Yiğit şimdi, dışarıda kuş görse bile ilgi ve hayretle biraz da korkuyla bakarken kedi görünce garipsemiyor. Hemen elini uzatıp tüylerine dokunmaya çalışıyor.
Mesela bazen nedendir bilmem Behlül'e bakıp kahkaha atıyor. Behlül de bozulup arkasını dönüyor. Ayşe sürekli Ali Yiğit'in peşinde, galiba kendi boyuna yakın olduğu için onu arkadaşı sanıyor.

Biz iki kedi bir bebek yaşıyoruz anlayacağınız. Oğlan mutlu, kediler mutlu, e çocuklar mutluyken biz de mutlu. Olmayacak şey değil yani. Eğer kedi beslemek isteyen bir gebe ya da potansiyel gebeyseniz, sağlık testlerinizi, evinizin şartlarını hazırlayın; doktorunuz ve veterinerinizle görüşün.



Korkulacak bir şey olmadığını göreceksiniz.

Selamlarımlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder