Seçim koşturmacasından bu konu hakkında yazamadım.
Unutmuş ya da atlamış değilim tabi ama vakit bulamadım.
Biliyorsunuz ki Anayasa Mahkemesi resmi nikahsiz kiyilan dini nikahi suç olmaktan çıkardı.
Bense bununla ilgili bir açıklama yapmak isterim.
Ben, her kadinin arzu ettigi hayati yasamasi taraftarıyım. Baski olmadan, sindirme, ezilme olmadan.
Eğer siz maddi imkanlari olan, ben nikahli da nikahsiz da yaşarım, ne sosyal bir baskı ne maddi bir zorunluluğum yok derseniz hiç bir sözüm yok.
Ben, dini nikahsiz kimseyle olmam derseniz de sözüm yok. Ister imam nikahi ister kilise nikahi isterse sinagog nikahi kıyın.Ya da başka diğer dinlerin kutsal ayinlerini gerçekleştirin. Herkesin en doğal hakkı.
Ancak, ülkemizin geldiği noktada tüm tartışmaların kafirlik,zındıklık ya da yobazlık bağnazlık noktasında kilitlendiği gerçeğini göz önünde bulundurursak tabi ki böyle özgürlükçü düşünenler linç ediliyor her iki kesim tarafından da.
Ama linç olmadan, soğukkanlılıkla mevzuyu değerlendirmek lazım.
Tüm kadınlara tarafsızca yapacağım en önemli uyarım şudur: Eğer sizin maddi geçiminiz birlikte yasadiginiz erkek tarafindan saglaniyorsa , ekonomik özgürlüğünüzü elde etmemiş iseniz SAKIN SAKIN RESMI NIKAHSIZ yasamayin!
Resmi nikah olmadan imam nikahıyla yaşamanın ne zararı var?
6284 sayılı kanunda nafaka hükmü var ancak bu nafaka kanun kapsamında koruma tedbiri verilen kadınlara, koruma süresince verilen nafakadır. Çok kısa sürelidir.
Bunun haricinde kanunda dini nikahlı kadının hiçbir hakkı bulunmamaktadır.
Mesela adam çocuğunu kabul etmezse, kadının babalık davası açması gerekir. (Ne adamlar gördüm ne çocuğu kabul eden, ben bu kadını tanımıyorum diyeni bile gördüm. Kimseye körü körüne güvenmeyin) Tabi bunun hem maddi hem de manevi sonuçları var. Ancak çocuğun mahkeme kararı ile tanınması ile velayet ve nafaka hakkı söz konusu olabilir.
Kadın manevi tazminat isterse Aile Mahkemesinde değil Genel Yetkili Mahkemede görülür ki bu da şartları değiştirir, zorlaştırır.
Bu adam, bir kazada ölürse sigortadan tazminat alamaz.
Maaş bağlatamaz.
Veraset ilamında mirasçı olamaz.
Aklınıza gelebilecek her türlü sorunun cevabı hayırdır.
Resmi nikahlı kadın ise her türlü yasal yetkiyle donatılmıştır. Mal rejimlerine tabidir, evlilik içinde edinilen malların yarısı otomatikman kadınındır. Bu rejime tabi olmayan kadın, katkı payını isteyebilir. Maddi manevi tazminat isteyebilir. Evlilik içinde doğan çocuk otomatikman babanın nüfusuna kaydedilir.Babanın kabul etmesi şartı aranmaz.
Erkek kadını boş ol diye canı istediğinde boşayamaz. Bunun hukuki sonuçları vardır.
Üstelik, bir erkeğin ihaneti kusur sayılır ve kadın tazminat alabilir.
Resmi nikahın sona ermesiyle ilgili verilen her türlü kararın icrası yine kanuni olarak yapılır ve yerine getirilmemesinin sonuçları vardır.
Ama erkekler, bu yasağın kalkmasıyla beraber istedikleri kadar kadına dini nikah kıyabilirler. Ve diğer dini nikahlı kadınların buna karşı kullanacağı hiçbir hukuki yol bulunmamaktadır.
Yani bir erkek 20 kadını nikahlarsa, resmi nikahlı eşi hiçbir şey yapamaz. Ancak boşanabilir bu sebeple. Ama önceden erkekler cezai sonuçlarından korktuğu için bile bu ihanetten çekiniyorlardı.
Ha bu dini nikaha engel miydi değildi tabi...
Sevgili kadınlar, sizinle sadece dini nikah yapmak isteyen bir adamın emin olun %99 başka yerde nikahlı bir karısı vardır.
GÖZÜNÜZÜ AÇIN. ÖNCE RESMİ NİKAH SONRA İSTERSENİZ DİNİ NİKAH KIYIN.FAKAT ASLA RESMİ NİKAHSIZ DİNİ NİKAH KIYMAYIN. TEKRAR SÖYLEYEYİM, EĞER HUKUKİ VE MADDİ BİR TAKIM HAKLARDAN MAHRUM OLACAĞINIZI BİLEREK VE BUNLARI GÖZE ALARAK BUNU KABUL EDİYORSANIZ SÖZÜM YOK. BUNUN BU ZAMANA KADAR SUÇ OLMASININ SEBEBİ DİN KARŞITLIĞI DEĞİL KADINLARIN MAĞDURİYETİNİN ÖNLENMESİDİR.
BUNLARI GÖZ ARDI EDEREK KENDİ MAĞDURİYETİNİZE SEBEP OLUP SONRA, NEDEN HAKLARIMI DEVLET KORUMUYOR DERSENİZ KENDİNİZLE ÇELİŞMİŞ OLURSUNUZ.
ANAYASA MAHKEMESİNİN KARARI YİNE KADIN ALEYHİNEDİR,REZALETTİR.ERKEK YANLISIDIR.
BELKİ SİZ BURAYI OKUYUNCA BUNDAN SONRA DİKKATLİ OLACAKSINIZ, PEKİ BU ÜLKEDE OKUMA YAZMA DAHİ BİLMEYEN, BİLGİLENDİRİLMEYEN, VE ERKEKLERCE SUİSTİMAL EDİLEN MİLYONLARCA KADIN NE YAPACAK?
Ayrıca burada devletin de çelişkisi ayan beyan ortadadır. Yasada tek nikah tanınmıştır o da resmi, yasal nikahtır.Fakat dini nikahı suç olmaktan çıkaran devlet, erkeğe bir kapı aralamaktadır.
O zaman bir çözüm olarak başka bir yol düşünemez mi?
Devlet Medeni Kanuna "dini nikah" ibaresini sokarak ya da ir dini nikah kütüğü tutarak... Bu durumda birden fazla dini nikahı da yasaklamış olacaktır. Ve dini nikahlı kadına da resmi nikahlı kadına verdiği yetkileri versin, O zaman hiçbir kadın mağdur olmayacaktır.Dini ya da resmi hiçbir erkek birden fazla kadın ile nikahlanamayacak kadınlar mağdur olmayacaktır.
Yani sevgili kadınlar, devlet erkeklere "Hadi yine iyisin" demektedir.
Size değil.
Haddim değil ama, merak ettim, acaba sizin dini nikahınız var mı? Bakın söylediklerinizde kesinlikle haklısınız. AMA bizler müslümanız ve nikahımız birdir tekdir, dini nikah ve resmi nikah diye ayrılamaz. Nikahımızdan önce gerekli işlemler yapılır ve resmi olarak evlenilir sonrada tek olan nikahımızı kıyarız.Yani zina yapmadan evlenmiş olursun. İŞTE toplumumuz öyle bir haldeki bizler asıl nikahımızın ne olduğunu unutmuşuz. Sizi eleştirmek için söylemiyorum sadece düşüncem. Sağlıcakla kalın. Kadının fenni kitabınızı da en kısa zamanda okuyacağım.
YanıtlaSil