27 Mayıs 2015 Çarşamba

SOSYAL MEDYADA HAYATIMIZI PAYLAŞMAK, SAPIKLAR VE PORNOGRAFİ

Birkaç gündür paylaştığım konular için sizlerden özür dilerim. İnanın daha güzel şeyler paylaşmayı çok isterdim. Ne var ki kayıtsız kalabileceğim konular değildi.

Fakat ben bunları sizi korkutmak, üzmek ya da felaket tellalığı yapmak için paylaşmadım.

Hepinizin son derece iyi niyetli olduğunu biliyorum fakat herkes internete bizim gibi örgü modeli öğrenmek, dikiş sayfasına bakmak, bebek bakım sitelerine bakmak için girmiyor.

Biliyorum resim paylaşırken ne kötülük olabilir ki bunda diyorsunuz.Hep söylüyorum, gerçek hayatta nasıl ki komşumuza, arkdaşlarımıza açıp çocuğumuzun, kedimizin sevdiğimiz bir şeyin fotoğrafını gösteriyorsak, işte instagrama da öyle koyuyoruz fotoğraflarımızı. İnstagrama fotoğraf koyarken de, bunlara bizim gibi insanların baktığını, iyi baktığını iyi gördüğünü sanıyoruz.

Ne var ki işin aslı öyle değil.

Şahsen ben ezelden beri bebek fotoğraflarının bu kadar fazla konmasına karşıydım.Fakat oğlum doğunca bu biraz değişti. O kadar tatlıydı o kadar sevimliydi ki dayanamadan koydum fotoğraflarını zaman zaman. Ancak koyduktan kısa bir süre sonra pişman olup siliyordum.

Profilim birden kalabalıklaşınca haber ve gazete fotoğrafları dışında fotoğraf koymamaya özen gösterdim. Ağırlıklı olarak kitaplarım, dikişlerim, örgülerimi koyuyordum. Lakin bazen yine de dayanamayıp koyuyor ve ardından yine siliyordum.

Bu tereddüt hali kısa bir süre önce yerini kesin bir karara bıraktı. Sadece Ali Yiğit'İn fotoğrafları ile ilgili değil kendimle de ilgili. Kendime sordum. Ben özel hayatımı bu kadar insan ile paylaşmak istiyor muyum? Cevabı üzülerek söylüyorum,  hayır'dı. Önemli konular, toplumsal olaylar ve farkındalıklar ile ilgili yazıp çizecek kendimi olduğunca geri planda tutacaktım.

Bizleri takip eden binlerce kişiden kaç bini benim ya da senin gibi? Dün bir takipçim yazmış, Çok takipli bebek profillerinde garip garip adamlar yorum yazıyor ne oldukları belli değil diye. Çok haklı. Benim hayatıma müdahil oluyor. Evime giriyor, kahvemden içiyor. Kimbilir bana ne gözle bakıyor...

İlk başta her şey çok güzeldi.

Zaman zaman tatsızlıklar da oluyordu bunların her biri bana bir şeyler öğretiyordu.

Ama garip mesajlar mailler gelmeye başladı. İşin boyutu değişti. Sosyal medya benim için keyifli bir mecradan çıkıp sinir ve stres kaynağı olmaya başladı.

Bir gün bir kadın bana şöyle bir mesaj attı:" İnşallah sahip olduğun her şeyi kaybedersin"

Mesajı okudum ve dondum.

Hakarete, alaya, eleştirilere hatta küfüre bile bir anlam verebiliyordum da her şeyimi kaybetmemi dileyen kadına anlam veremiyordum.

Onun gibi düşünen başkaları da var mıydı? Muhakkak ki vardı. Bundan zevk alacak insanlar bile olabilirdi.

İşte o zaman cevap daha da netleşti. HAYIR.

*********************************************************************************

Pornografik içeriklere gelince, beni az çok tanıdınız. Özgürlükçü bir insanım. Müstehcen yayın izleyen, bu yayınlarda yer alan, yapan satan umurumda değil, yetişkin ve akli melekeleri yerinde olmak kaydıyla. Lakin, mevzu çocuklara ya da gizlice çekilen fotoğraflara gelince içim kalkıyor.

Bugün profilimde paylaştığım o sapık hesaba girip bakınca, takipçilerinin profillerine girince yutkunamadım bile. Annesini, kardeşini, küçük kuzenini gizlice çekip internete koyuyorlar. Annesini banyo yaparken çekip koyan bile var.

Beğenenlerin profillerinde gezinmeye başladım.

Türban sevenler, yaşlı sevenler ki bu hesapta yaşlı bir teyzenin fotoğrafı paylaşılıp altına da  -özür diliyorum- "tam s..kmelik" yazmışlardı, sonra el ayak sevenler ki ne kadar masum kalıyor, anneciler vardı!

Allahım kanım dondu inanabiliyor musunuz kendisinin ya da başkasının annesine musallat olabilir mi bir insan? Olur, daha önce bir dosyada canlısını görmüştüm ama bu kadar yaygın olabileceğini düşünmemiştim.

Sonra gizlice popo çekip paylaşanlar var. Kadınların yolda yürürken popolarını çekmişler. Şimdi örtülü-örtüsüz kavgası çıkarsa diye diyorum. Fotoğrafların birinde simsiyah giyinmiş feraceli bir kadın bile vardı. Üstelik vücut hattı bile belli olmuyordu. Demek ki içindekini hayal etmek dahi heyecanlandırıyor bunları.

İşte bir sürü bir sürü şey. Gerisine bakamadım kapadım artık.

***

Geçen gün adliyede Sulh Ceza kaleminde evrakımı beklerken bir çocuk girdi içeri. Genç. Kısaca anlattı, sevgilisiyle birikte olmuşlar, kamuya açık alanda gizlice. Kamera varmış orada. Tahminim güvenlik görevlisi ya da o kayıtları izleyen kimse bunu telefonuna kaydetmiş ve youtube a koymuş. Sİldiremiyor bir türlü. Manyak mıdır nedir başka başka hesaplardan sürekli koyuyor aynı videoyu onlarca kez internete yayılmış video.

Hadi sen böyle bir şeye denk geldin. Bu kadar mı edepsizsin yayıyorsun bunu.

Çocuk o kadar çaresizdi ki.

Kimse kimseyi yargılamasın, fotoğrafları gördünüz değil mi çoğu kadının haberi dahi yok. Bir ara taksimde etek altlarını görüntüleyen bir sapık türemişti hatırlarsınız. Emniyet yakalamıştı. Adamdan bir arşiv çıktı ki....

Ortalık kızgın boğa gibi gezinen erkeklerden geçilmiyor.

Hepsi ahlaksız haysiyetsiz ve şerefsiz. Anasını bacısını çekip internete koyuyor.

Böyle evlatlar olmaz olsun.

Allah her şeyin hayırlısını versin.

Ben bunları duyururken ya da yazarken siz korkun diye değil, en azından engel olabileceğiniz şeylerin farkına  varın diye yazıyorum. Kendi fotoğraflarınız ve çocuklarınızın fotoğraflarına oto sansür uygulayabilirsiniz. Hesabınızın kapalı olması da bu resimlerin kopyalanmasına engel değil çünkü.

Bugün gezerken gördüm ki bir değil üç değil beş değil... Ve hiçbir sınırları yok.

Ve inanın biz fotoğraflarımızı koydukça bu sapıkların hiçbir şey yapmasına gerek bile kalmıyor. Profillerimize girmeleri yetiyor!

********************************************************

Diğer bir  konum ise akraba çocukları. Bunu daha önce de paylaştım bir kaç kez. Lütfen ve lütfen "ama onlar kardeş" demeyin. Babaların öz kızlarına tecavüz ettiği bir dünyada kuzenler yeğenler hiç acımıyorlar çocuklara. Sadece kızlara değil erkek çocuklarına da yapıyorlar bunu.

Art niyetli olmasa bile keşfetmek öğrenmek için yapıyor, içgüdüsel yapıyor fakat karşısındakine zarar veriyor.

Paranoyak olun demiyorum. Bunları bilin ve gözünüzü dört açın diyorum.

Eşim bana takıntılısın diyor ama ben hiç öyle olduğumu düşünmüyorum. Tacizin nereden geleceği hiç belli olmaz bu ülkede. Benim en önemli görevim evladımı korumak.

SAPIKLARDAN VE SAPKINLARDAN.


3 yorum:

  1. Ellerim yüreğim titreyerek okudum. Bu konu malesef ki benim de çok rahatsız olduğum ve korktuğum bir durum. Allah affetsin gün geçtikçe daha da kötüleşiyor. Desem ki din bilgisi eksikliğinden oluyor Allah korkusu olmadığından. Malesef ki müslüman ülkelerde çok daha fazla. Bastırılmış duygular diye tabir edebiliyorum. Cinsel açlığı bastiramayan zavallı erkekler en yakinlarindakinin hayatını karartıyor. Erkek kardeşim yok iyi ki de yok diyorum. Bu ikilemle yasayamazdim sanırım. Nasıl çare olunur bilmiyorum bir gün ben de anne olacağım oğlum ve kızım olursa onlara nasıl öğreteceğim onları nasıl koruyacağım. Korkuyorum. Dışarı bile çıkmak istemiyorum çoğu zaman. Toplu taşımadan nefret ediyorum. Ahbapmışız gibi samimi davranan esnaflardan dükkanın önünde durup geleni geçeni süzen iğrenç bakışlı insanlardan nefret ediyorum. Allahım sen bizleri koru sen yardım et. Bu kirliliğin yok olması için tüm gücümle dua edip son nefesime kadar savaşacağım.

    YanıtlaSil
  2. Şu aralar yaşadığım en büyük ikilem hakkında yazmışsınız çok güzel bir yazı olmuş kalemize sağlık Feyza Hanım. Anne olmadan önce sürekli çocuğunun fotoğrafını paylaşanları anlamıyordum. Anne oldum bende oğlumun en güzel anlarını an güzel halini ekler oldum. Ama bir yandan iç sesim fotoğraflara bakan herkesin iyi niyetli olmadığını söylüyor, rahatsızlık duyuyorum. Zaman gerçekten çok kötü. Allah'ım tüm yavruları korusun. Sevgiler... (Minigimleyasam.com)

    YanıtlaSil